Prof. Dr. Nilüfer Timisi Nalçaoğlu UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Üyeliğine Seçildi

Fakültemiz Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Timisi Nalçaoğlu, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu "Kültürel İfadelerin Çeşitliliği İhtisas Komitesi" üyeliğine seçildi. Ayrıntılı

Bilgi İçin: http://www.unesco.org.tr/?page=11:144:5:turkce

KÜLTÜREL İFADELERİN ÇEŞİTLİLİĞİNİN KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ SÖZLEŞMESİ

UNESCO Genel Konferansı’nın 20 Ekim 2005 tarihli toplantısında kabul edilen Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Geliştirilmesi ve Korunması Sözleşmesi,  Somut Olmayan Kültürel Miras alanında hazırlanan ikinci Sözleşme niteliğini taşımaktadır. UNESCO’nun 17 Ekim 2003 tarihinde benimsediği Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi,  insanlığın binlerce yılda sözlü alanda oluşan kültürel deneyim ve mirasını, bu mirasları yaratan toplulukların duyarlılığı ile korumayı hedeflerken, 2005 Sözleşmesi, bu ve diğer kültürel zenginliklerden yararlanarak yeni üretimler yapmayı teşvik etmeyi amaçlamaktadır. 2012 yılında taraf devlet üye sayısı 121’e ulaşanbu Sözleşme’ye giden yol, 2001 yılında UNESCO tarafından hazırlanan Kültürel Çeşitlilik Bildirgesine dayanmaktadır. Somut Olmayan Kültürel Mirasın kendi bağlamında korunmasını hedefleyen bir içeriğe sahip olan 2003 Sözleşmesi’nin kabulüne kadar hazırlık çalışmaları süren ve Hükümetlerarası Uzman Toplantılarıyla hazırlık görüşmeleri 2004-2005 yıllarında tamamlanan bu Sözleşmeyle, kültürün kültür endüstrisi alanında ürüne dönüşmesinin desteklenmesini sağlamayı hedeflemektedir. Bu Sözleşmenin hazırlık süreçlerinde sinema sanayini küreselleşmenin etkisinden korumak kimi ülkeler,  bu alana hakim kimi ülkelerin film, çizgi film ve belgesel sanayisinin ortaya koyduğu ürünlerin günden güne dünyanın çeşitliliğini ortadan kaldırdığı iddiasıyla, ülkelerin kültür endüstrilerinin tek-tipleşmeye karşı korunmasını temel felsefe olarak benimsemişlerdir. UNESCO’nun bu konuya eğilmesinin ticari mal ve hizmetler alanında haksız rekabet oluşturacağını, bu tür konuların Dünya Ticaret Örgütü bünyesinde görüşülmesi gerektiğini savunan ülkelerin karşı çıkışlarına rağmen kabul edilen ve Avrupa Birliği’nin yanı sıra üçüncü dünyadan da destek alan Sözleşme, kısa sürede yürürlüğe girmiştir. Türkiye henüz taraf olmamakla birlikte kültür endüstrisi alanında önemli bir enstrüman olan bu Sözleşmeyi UNESCO Türkiye Millî Komisyonu bünyesinde kurmuş olduğu Kültürel İfadelerin Çeşitliliği İhtisas Komitesi kanalıyla izlemektedir.  Komite, Sözleşme metnini Türkçe’ye çevirmiş ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü ile 2009 yılında İstanbul’da bir toplantı gerçekleştirerek kültür endüstrisi alanındaki Sivil Toplum Kuruluşları ile kültür endüstrisi alanında faaliyet gösteren Özel Sektör temsilcilerinin konuyu tartışmalarını sağlamıştır. Sözleşme ile kültürün endüstriye dönüştüğü sinema, müzik, basın, televizyon, yayıncılık, tiyatro gibi alanlar ve bunlarla ilgili kültürel endüstri ürünlerinin insanlığın kültürel zenginliğini korumak ve tek-tipleşmeyi önlemek gayesiyle desteklenmesi amaçlanmaktadır. Bu süreçlerde özellikle Sivil Toplumve Özel Sektör’ün bilinçlenmesi için önemli çalışmalar yapılmaktadır. Türkiye’nin bir yandan küresel güçteki kültür endüstrilerinin etki alanında kalarak, öz kültür varlığını değerlendirememe sorunlarının yanında günden güne gelişen sinema ve Müzik endüstrisi ile çevre ülkelere etki eden bir konuma gelmesi, Sözleşmenin farklı açılardan ele alınmasını gerektirmektedir. Avrupa Birliği müktesebatı kapsamında kabul edilmesi söz konusu olan ve ilgili Komisyonların olumlu görüşleriyle TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeyi bekleyen Sözleşmenin kültür, kültür sanayi, ticaret hukuku, Dünya Ticaret Örgütü gibi birçok alının aktörleri arasında yakın gelecekte daha fazla konuşulacağı beklenmektedir.