İletişim Fakültesi, Bilimsel Projelerini Kamuoyuna Sundu

Türkiye’nin ilk iletişim fakültesi olan İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2020-2021 döneminde, 70 yıllık bilimsel birikimini kamuoyu ile paylaşma yönünde önemli bir çalışmaya imza attı. Özel sektöre kazandırdığı insan gücünün yanı sıra akademiye kazandırdığı bilgi birikimi ile öne çıkan İletişim Fakültesi, yeni nesil araştırmacılara ilham vermek ve güncel bilim dünyasının daha iyi okunabilmesini sağlamak amacıyla Bilimsel Projeler Dizisi’ni hayata geçirdi. İki haftalık aralıklarla ve yoğun katılımla düzenlenen etkinliklerde, fakülte öğretim üyelerinin ve araştırmacılarının gerçekleştirdiği bilimsel projeler kamuoyuna sunuldu.

Medyada Kadın Temsili

Bilimsel Projeler Dizisi’nin ilk etkinliği “Medyada Kadın Temsili” araştırmasının sunumu ile gerçekleştirildi. Proje yürütücüsü Prof. Dr. Ali Murat Vural’ın yanı sıra, projede görevli akademisyenlerden Prof. Dr. Seçkin Özmen, Prof. Dr. Murat İri ve Doç. Dr. Gizem Parlayandemir’in de yer aldığı sunumda, “Medyada Kadın Temsili” projesinin, Türkiye’de bu alanda yapılan; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı onaylı en kapsamlı ve en çeşitli ilk çalışma olma özelliğini taşıdığı belirtildi. 12’si kadın 21 medya profesyoneli ile gerçekleştirilen derinlemesine görüşmelerde elde edilen bulguların aktarıldığı sunumda, toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemi vurgulandı.



Kamuda Halkla İlişkiler Yönetimi Bağlamında Çalışan Odaklı Stratejilerin Geliştirilmesi

Dizinin ikinci sunumunda; Doç. Dr. Hatun Boztepe Taşkıran, yürütücülüğünü yaptığı “Kamuda Halkla İlişkiler Yönetimi Bağlamında Çalışan Odaklı Stratejilerin Geliştirilmesi” başlıklı projenin detaylarını anlattı. Doç. Dr. Boztepe Taşkıran, kamu sektörünün halkla ilişkilere yoğun biçimde gereksinim duyduğunu belirterek; proje fikrinin oluşumu ve gelişiminde kamu sektörünün farkındalık geliştirmesi ve tespit ettikleri eksiklikleri giderme ihtiyacı ve kalıcı, sürdürülebilir etki meydana getirmek için iş birliği içinde çalışıldığını söyledi.


Kültürel ve Toplumsal Bir Pratik Olarak Sinemaya Gitmek: Türkiye’de Sinema Deneyimleri Üzerine Bir Sözlü Tarih Çalışması

Bilimsel Projeler Dizisi’nin üçüncü sunumunda; Prof. Dr. Hasan Akbulut’un yürütücülüğünü yaptığı ve TÜBİTAK tarafından sinema alanında kabul edilen ilk proje olan “Kültürel ve Toplumsal Bir Pratik Olarak Sinemaya Gitmek: Türkiye’de Sinema Deneyimleri Üzerine Bir Sözlü Tarih Çalışması” başlıklı projenin detayları anlatıldı. Etkinlikte proje araştırmacıları Prof. Dr. Emine Uçar İlbuğa “Antalya’da Sinema Deneyimleri”, Dr. Öğr. Üyesi Mert Gürer “Kent-Sanayii Çevresinde Kocaeli’ndeki Seyirci Deneyimleri” ve doktora öğrencisi Arda Kaya “1960'lı ve 1970'li Yıllarda Sinemaya Gitmek: Toplumsallaşma Mekânı Olarak Sinema Salonları” başlıklı konuşmalarını gerçekleştirdi.

Çevrimiçi Ortamda Çocuğun Mahremiyeti: Sosyal Medya ve Ebeveyn Paylaşımları

Dizinin dördüncü etkinliğinde Doç. Dr. Oya Morva’nın yürütücülüğünü üstlendiği ve Dr. Öğr. Üyesi Derya Gül Ünlü’nün araştırmacı olarak yer aldığı “Çevrimiçi Ortamda Çocuğun Mahremiyeti: Sosyal Medya ve Ebeveyn Paylaşımları” başlıklı projenin sunumu yapıldı. Raoul Wallenberg Enstitüsü Türkiye İnsan Hakları Kapasite Geliştirme Programı kapsamında hazırlanan projede, ebeveyn paylaşımlarında iletilen enformasyonun ebeveyn veya çocuktan hangisine ait olduğu, mahremiyetin nasıl sorunsallaştırıldığı gibi soruların ele alındığı ifade edildi.

Yenilikçi Yönetim, Liderlik ve Stratejik Planlama

Bilimsel Projeler Dizisi, Prof. Dr. Seda Mengü’nün yürütücülüğünü gerçekleştirdiği “Yenilikçi Yönetim, Liderlik ve Stratejik Planlama” başlıklı projenin sunumu ile devam etti.

“E-PROFMAN / Joint Online Programme for Professional Development in Innovative Management, Leadership and Strategic Communication- Macedonia, Slovenia and Turkey” başlıklı projede araştırmacı olarak yer alan Doç. Dr. Pınar Aslan, Doç. Dr. Ayşegül Özbebek, Öğr. Gör. Fatih Özkoyuncu ve Arş. Gör. Dr. Oğuz Kuş’un da katıldığı sunumda; üç farklı ülkeden katılımcı öğrencilerle gerçekleştirilen projenin eğitim, araştırma ve uygulama olmak üzere üç aşamandan meydana geldiği belirtilerek, projenin yalnızca eğitim sertifikası projesi değil aynı zamanda araştırma temelli olduğu ve tüm bunlarla yurt dışında da geçerliliği olan bir eğitim projesi olarak gerçekleştirildiği vurgulandı.

Tüm Yönleriyle Türkiye’de Üniversite Radyo Yayıncılığı: Olanaklar ve Sorunlar Üzerine Durum Analizi

Dizinin altıncı etkinliğinde, Doç. Dr. Fırat Tufan’ın yürütücülüğünü yaptığı “Tüm Yönleriyle Türkiye’de Üniversite Radyo Yayıncılığı: Olanaklar ve Sorunlar Üzerine Durum Analizi” başlıklı TÜBİTAK projesi çeşitli yönleriyle ele alındı. Projede araştırmacı olarak görev alan Arş. Gör. Sedat Kökat, “Üniversite Radyolarının Müzik ve Program Politikası” ile “Alternatif Yayıncılık Örneği Olarak Üniversite Radyo Yayıncılığı” başlıkları üzerine konuştu. Projeye iletişim fakültesi olmayan üniversitelerin de dâhil edildiği belirtildi.


Türkiye’de İç Güvenliğin Sağlanması Sürecinde Dijital İletişim Sistemlerinin Etkin Kullanımına İlişkin Farkındalığın Belirlenmesi

Bilimsel Projeler Dizisi’nin yedinci sunumunda, Prof. Dr. Burcu Kaya Erdem’in yürütücülüğünü yaptığı “Türkiye’de İç Güvenliğin Sağlanması Sürecinde Dijital İletişim Sistemlerinin Etkin Kullanımına İlişkin Farkındalığın Belirlenmesi” başlıklı projenin detayları anlatıldı. Projede araştırmacı olarak yer alan Dr. Öğr. Üyesi Derya Gül Ünlü ile Arş. Gör. Dr. Oğuz Kuş projenin, üzerine inşa edildiği noktaları belirtti. Proje araştırmacılarından Doç. Dr. Özlem Arda, birçok araştırmacıyı kurumun temsiliyetinde bir araya getirdiklerini söyledi. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ümit Sarı, üniversite ve fakülte vizyonu çerçevesinde üniversite-kamu kurumları-vatandaşlar üçgeninde projeler geliştirmeyi sürdüreceklerini ifade etti.

2020-2021 dönemi boyunca İki haftalık aralıklarla Zoom üzerinden gerçekleşen ve İÜWEBTV üzerinden canlı yayınlanan sunumlarda, projelere dair detaylar ve çıktılar üzerinde duruldu; akademisyenlerden ve öğrencilerden sorular ve gelecek projeler için öneriler alındı.

Haber: Hande Nur Ocak